26 Şubat 2013 Salı

Silivri Boyaci Ustasi

Silivri Boyaci Bir öküz çayırda otlarken, bir kurbağa yavrusu sürüsüne basıp hemen hepsinin ölümüne yol açmış. Canını zor kurtaran kurbağa yavrularından biri hemen annesinin yanına gidip 
Anne, o bir hayvandı; kocaman, dört ayaklı bir hayvan. İşte yavrular, onun ayakları altında ezildi,” demiş.
Kendisini beğenmiş anne kurbağa şişinerek silivri boya ustasi kendisini aynı büyüklüğe kolayca getirebileceğini düşünmüş. “Ne kadar büyüktü; bu kadar var mıydı?” diye şişinebildiği kadar şişinmiş.
“Yok anne,” demiş küçük kurbağa, “Bundan çok daha büyüktü!”
Bu kez bütün gücüyle, daha da şişinen anne, “Bu kadar mıydı?” diye sormuş.
“Daha da büyüktü anne.boyaci Ama sanırım, onun büyüklüğünün yarısına bile varamadan patlarsın,” demiş küçük kurbağa.
Kendi gücü konusundaki bu küçümseyici sözler üzerine kızan aptal ve yaşlı anne kurbağa, şişinmeyi bir kez daha denemeye kalkınca patlayıp parça parça olmuş ve ölmüş.
Hiçbir yaratık, boyaci ustasi düşündüğü kadar büyük olamaz.


Temel’in çok iyi eğitilmiş, çok akıllı bir köpeği varmış. Temel, Cemal ile muhabbet ederken, köpeğine 5 lira vermiş, 'Git bana bir sigara al' demiş. Köpek kısa süre sonra bir paket sigara ile gelmiş.

Silivride Boyacı Bir gün Cemal kahvede otururken Silivride boyacilar Temel’in köpeğini görmüş, 3 paket sigara alsın diye 15 lira verip bakkala yollamış. Cemal, beklemiş beklemiş, köpekten haber yok. En sonunda Temel’i bulup sormuş:
- Ula uşağum Temel, senun o köpeğun hırsızdur, 3 sigara alsın diye 15 lira para verdum, bana sigara migara geturmedu.

Bunu duyan Boyacilar Silivri Temel de kahkaha atarak:
- Ula Cemal, ona 15 lira verunce haçan sinemaya cidiyor